6 Eylül 2015 Pazar

Kızıma Parmak Emmesini Nasıl Bıraktırdım?



Bebekler doğumdan itibaren emme iç güdüsü ile doğuyorlar. Bu da doğar doğmaz annesinin göğsünü emmesini sağlıyor. Bazı bebekler yalancı meme denilen emziği kabul ederken, bazıları asla kabul etmiyor. Özellikle ilk zamanlar bebeğin güven duygusunu anne göğsünde emerek  giderdiği düşünülürse, anne göğsünde olmadığı zamanlarda emzik emerek sakinleşmesinin normal olduğunu söyleyebiliriz. Emzik emen bebek daha sakin olmasının yanı sıra yine de parmak emebiliyor. Emziğin bu kadar güzel etkileri varsa da bırakma zamanı geldiğinde çocuğu ikna etmek bayağı zor olabiliyor. Ama pedagoglar 3-4 yaşına kadar emziğin zararı olmadığını düşünüyor.

Ben 4 yaşıma kadar sadece uykuda emzik emmişim. Annem ne yapsa başaramamış, ben emziklerimden vazgeçmemişim. En sonunda dayım bir gün bize geldiğinde balkondan atar gibi yapmış ve ben ondan çekindiğim için emziklerimle vedalaşmak zorunda kalmışım. Ama ne kadar emziklerime bağlıysam çocukluğumla ilgili hatırladığım bir anıdır bu. Kızım Ada doğduğunda ise ben hastane dönüşünde emzirmediğim zamanlarda yalancı emzik vermiştim. Önceleri kabul etmese de, sonraları alıştı. Eeee o da haklı anne göğsü varken neden yalancı emzik kabul etsin ki. Yalnız 2-3 aylık olduğu zaman her emzik ağzından düştüğünde uyanıyordu. Bu da bizim gece gündüz her seferinde başında durarak emziği geri takmamız demek oluyordu. 4,5 aylık olduğu zaman aldığımız uyku eğitiminde emziği bırakmamız söylenince biz de emziği kaldırdık. Fakat işte ondan sonra emme içgüdüsünü bastırmak için parmak emmeye başladı. Sadece sol başparmağını emiyordu. Zamanla bırakır dedik ama nafile. Ada büyüdükçe dişleri çıktı ve dişler çıktıkça parmağını hala emdiği için yara da olmaya başladı. Zamanla parmağının üstü nasırlaşırken, dişleri de öne gelmeye başladı. Pedagoga, diş hekimimize, çocuk doktorumuza sorduk. Diş hekimimiz; 3 yaşına kadar parmağını emmeyi bırakırsa, ilkokul zamanında dişleri düşüp yeni dişlerin çıkma vakti geldiğinde, dişlerinin normal çıkacağını söyledi. Pedagog; uyku öncesi emmemesi için uyku arkadaşı edinmemizi ve uyku arkadaşını emdiği parmağının olduğu ele değil diğer eline vermemizi, böylece uyku öncesi parmak emmeyi bırakabileceğini söyledi. Aynı zamanda durmadan 'Elini çek, parmağını emme' dememizin de ona daha çok emme içgüdüsünü hatırlatabileceğini belirtti. Çocuk doktorumuz da; Ada ne zaman içten isterse parmak emmeyi o zaman bırakabileceğini belirtti. 

Ben tüm bu güvenip danıştığım doktorların söylediklerini, annelik içgüdülerimle harmanlayıp ortaya bir çözüm getirdim:) Öncelikli olarak renkli, üzerinde çizgi film karakterleri olan yara bantlarından aldım. Geceleri bilinçsizce emip boğazına kaçma ihtimalinden dolayı geceleri değil ama gündüzleri emdiği parmağına yara bandı taktım. Bunu bir oyuna da çevirip, onun kendisinin yara bandını seçmesine izin verdim. Yara bandını takmadan önce de onun boyuna yakın olmak için dizlerimin üzerinde eğilip bir konuşma yaptım. Ona 'Parmağını emdiğin için parmağın yara oldu. O yüzden krem sürüp yara bandıyla kapatacağız tamam mı?'  dedim ve onun onayını aldım. Gündüz yara bandı ile kapalı olduğu için her ağladığında, her düştüğünde, her çizgi film izlerken emdiği parmağını ağzını götürdü ama ememedi. Ben huysuzlanır sandım ama sanırım sebebini söylediğim için huysuzlanmadı. Bazen kendi çıkardı bandı ve emdi. O zaman kızmadan, söylenmeden yeni yara bandı taktım. Böylece 2-3 hafta gibi bir süre de gündüz parmak emme olayını minimuma indirdik. 

Esas uykuya geçerken ve uykusu hafiflediğinde parmak emdiği için gece uyurken yurtdışından ablamın getirdiği 2 yaş üstü çocuklar için olan acı tırnak cilasını sürdüm. Maalesef faydalı olmadı ve o acılığa rağmen emmeye devam etti. Derken bir gün öğlen uykusundan uyandığında kucağıma aldım. Parmağı emdiği için büzük büzük olmuş ve yarası bembeyazdı. Sanki fazla suda yüzmüş gibi. Kucağımda kendi başparmağımı ve onunkini yan yana koydum. ' Adacığım bak parmağını emdiğin için nasıl olmuş parmağın büzük büzük, benimkine bak hiç öyle değil gördün mü ' dedim. Önce uzun uzun baktı ve 'Evet anne gördüm benim uf parmağım çok büzük büzük olmuş' dedi. Üstüne gitmeden konuyu kapattım. O akşam şoka girdik. Ada parmağını emmeden uykuya daldı. Şans herhalde derken her gün aynı şey oldu ve parmağını emmeden uyudu. Bu bizim için büyük bir olaydı.


Şu anda sadece sabaha karşı uykusu hafiflediğinde parmağını emiyor ama pedagog ve çocuk doktorumuz bilinçliyken parmak emmediği için onun da zamanla yok olacağını düşünüyor. Sanırım zamanının gelmesini beklemek, onun seviyesine inerek nedenlerini konuşmak, gündüz renkli yara bantları takmak ve kendi parmağımla kıyaslatmak işe yaradı. Ama en önemlisi ne yaparsanız yapın çocuk doktorumuzun dediği gibi çocuğun kendi istemesi önemli. Yani iş onu ikna etmekte bitiyor. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder