Her çocuk gibi ben de dondurmayı
çok severdim. Benim için yazın anlamı dondurmaydı. Hala da çok sevdiğimi itiraf
etmeliyim. Bayramoğlu’ndaki anneannemin yazlık evinde meşhur Roma Dondurmacısı
ve Moda’daki Ali Usta ve Şaşkınbakkal’daki Hacıbey’in dondurmalarını yiyerek
geçti yaz tatillerim. Bizim zamanımızda öyle hazır dondurmalar yemek yerine bu
dondurmacılardan dondurma yenirdi. Şimdiki çocuklar çok şanslı çünkü bir sürü
hazır dondurma markasının buzdolaplarından istedikleri dondurmaları istedikleri
zaman alıp yiyebiliyorlar.
Ada bu ay itibariyle 20 aylık
oldu. Daha çikolatanın ve dondurmanın tadını bilmiyor. Bilse eminim hepimiz
gibi bayılacak. Hele annesine çekerse en sevdiği tatlı, dondurma bile olabilirJ Kızımız daha çok küçük
olduğu için eşimle mümkün olduğunca hazır olan dondurmaları ona vermemeye karar
verdik. Çoğu anne dışarından alınan hazır dondurmaları yediriyordur mutlaka.
Anneleri ikna etmenin yolu, sağlıklı ve iyi bir marka olduğunu bilmek sanırım.
Eminim ki o markalar da temiz ve iyi ürünlerle yapılıyordur. Bu ihtiyacımız
neticesinde, kızıma kendi evimizde yapılan dondurma markamızı yaratmak üzere
kolları sıvamaya karar verdim.
Dondurma işine IKEA’da satılan
dondurma kaplarını alarak başladım. Erkek ve kız için ayrı renklerde dondurma
kapları var. İçerisine hangi taze meyveleri koymak istediğime karar verdim.
Evimizde; elma, armut, şeftali ve kırmızı dut vardı. Hepsini katı meyve
sıkacağında sıktım. Üzerine 1-2 kaşık yoğurt koydum. Tarifte bal da vardı ama
ben ilk başta yapmadım. Sonra blender ile hepsini karıştırdım ve dondurma
kaplarına döktüm. Dondurma kaplarının çubuklarını da üzerlerine kapadım ve
buzluğa koydum. 1 gün sonra Ada’ya yemekten sonra verdim önce ne olduğunu anlamadı,
sonra bayıldı. En azından birkaç sene daha böyle idare ederiz sanırımJ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder