Ada doğduktan
sonra sıkıntılı geçen lohusalık döneminde ablamın diretmeleriyle eve ilk defa
yatılı bir yardımcı almaya karar verdik. Başlarda yadırgasak da, eşimle biraz
bu konuda gerilsek de, zamanla iyi ki de bu kararı almışız dedik. Ev işleriyle ilgilenen
biri olunca ben de uykusuz gecelerimde kızımla ilgilenebiliyordum. Ada büyüdü
ve benim işe girme durumumu ertelemeye karar verdiğimiz zaman yanımızdaki ‘Nur’umuzu
ablama yollamak zorunda kaldık. İşte ben de tam o zamandan beri hem ev kadını,
hem anne, hem eş ve en önemlisi bir türlü zaman ayıramadığım kendim olmaya
çalışıyorum.
Son günlerde Ada
biraz ateşli ve çoğunuzun bildiği gibi çocuklar haklı olarak hasta olunca annelere
yapışıyorlar. Bugünlerde hem Ada’yla
oyun oynamaya çalışıyor, hem 2 gündür silemediğim evde uçuşan saçları viledayla
siliyor, hem yemek yapıp, hem de Ada uyuduğunda Ada’nın ütülerini yapmaya
çalışıyorum. Ve şansıma Ada bu aralar hasta diye sanırım 1 saat uyuyorL Kısaca ben bu aralar ancak akşam Ada
uyuyunca koltuğa oturabiliyorum. Bu zorlu günde aklıma çalışan anneler geldi.
Onların işi daha da zor. Gündüz akılları evde, bizzat evde çocuklarıyla
olamadıkları için vicdan azabı içten içe çekiyorlar, aynı zamanda eve gidince
çamaşır yıka as, yemekleri hazırla, çocuğunla vakit geçir, çocuklar uyuyunca
eşinle biraz sohbet et derken yorgunluktan bitap düşüp uyuyorlar. Belki de
çalışmayan annelere göre işe gittiklerinde dinleniyorlar ama kafaları asla
dinlenmiyor. Hep kalpleri çocuklarının yanında.
11 senedir
kurumsal hayatta çalışmış ve artık çalışmayan bir anne olarak ben de yatılı
kadınım gidince iş hayatından bile zor bir hayata alışmaya çalışıyorum. Sabah
Ada’yla 06.00 gibi kalkıyorum, kahvaltısını hazırla, üstünü değiştir (ki 2 yaş
döneminden dolayı bu bayağı bir uzun sürüyor) , kahvaltısını yaptır, sonra o
oyun oynarken yerleri viledayla bir sil, yemekleri yapmaya başla, Ada’yı
bahçeye çıkar, dön yemeğini yedir, uyut, uyurken ütü yap, kalkınca yine bahçeye
çıkar, dönüşte yemekleri ısıt, yedir, topla, Allahtan babası gelip o yıkıyor,
en sonunda ben bir koltukta babası bir koltukta yatıp kalıyoruz. Yani bu aralar çalışan anneler kadar mesai
yapmış oldumJ
Kısaca ben bu
aralar bir kere daha anladım; evde yardımcı olacak birisi olmayan çalışan annelere
de, yardımcısız hem çocuğuyla olan hem
de en büyük mesaisi ev olan çalışmayan anneye de şapka çıkarıyorum. Hepimizin
bileğine, yüreğimize kuvvet annelerJ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder