24 Kasım 2014 Pazartesi

Son Günlerdeki Durumum

Ada doğduktan sonra sıkıntılı geçen lohusalık döneminde ablamın diretmeleriyle eve ilk defa yatılı bir yardımcı almaya karar verdik. Başlarda yadırgasak da, eşimle biraz bu konuda gerilsek de, zamanla iyi ki de bu kararı almışız dedik. Ev işleriyle ilgilenen biri olunca ben de uykusuz gecelerimde kızımla ilgilenebiliyordum. Ada büyüdü ve benim işe girme durumumu ertelemeye karar verdiğimiz zaman yanımızdaki ‘Nur’umuzu ablama yollamak zorunda kaldık. İşte ben de tam o zamandan beri hem ev kadını, hem anne, hem eş ve en önemlisi bir türlü zaman ayıramadığım kendim olmaya çalışıyorum.

Son günlerde Ada biraz ateşli ve çoğunuzun bildiği gibi çocuklar haklı olarak hasta olunca annelere yapışıyorlar.  Bugünlerde hem Ada’yla oyun oynamaya çalışıyor, hem 2 gündür silemediğim evde uçuşan saçları viledayla siliyor, hem yemek yapıp, hem de Ada uyuduğunda Ada’nın ütülerini yapmaya çalışıyorum. Ve şansıma Ada bu aralar hasta diye sanırım 1 saat uyuyorL Kısaca ben bu aralar ancak akşam Ada uyuyunca koltuğa oturabiliyorum. Bu zorlu günde aklıma çalışan anneler geldi. Onların işi daha da zor. Gündüz akılları evde, bizzat evde çocuklarıyla olamadıkları için vicdan azabı içten içe çekiyorlar, aynı zamanda eve gidince çamaşır yıka as, yemekleri hazırla, çocuğunla vakit geçir, çocuklar uyuyunca eşinle biraz sohbet et derken yorgunluktan bitap düşüp uyuyorlar. Belki de çalışmayan annelere göre işe gittiklerinde dinleniyorlar ama kafaları asla dinlenmiyor. Hep kalpleri çocuklarının yanında.

11 senedir kurumsal hayatta çalışmış ve artık çalışmayan bir anne olarak ben de yatılı kadınım gidince iş hayatından bile zor bir hayata alışmaya çalışıyorum. Sabah Ada’yla 06.00 gibi kalkıyorum, kahvaltısını hazırla, üstünü değiştir (ki 2 yaş döneminden dolayı bu bayağı bir uzun sürüyor) , kahvaltısını yaptır, sonra o oyun oynarken yerleri viledayla bir sil, yemekleri yapmaya başla, Ada’yı bahçeye çıkar, dön yemeğini yedir, uyut, uyurken ütü yap, kalkınca yine bahçeye çıkar, dönüşte yemekleri ısıt, yedir, topla, Allahtan babası gelip o yıkıyor, en sonunda ben bir koltukta babası bir koltukta yatıp kalıyoruz.  Yani bu aralar çalışan anneler kadar mesai yapmış oldumJ


Kısaca ben bu aralar bir kere daha anladım; evde yardımcı olacak birisi olmayan çalışan annelere de, yardımcısız  hem çocuğuyla olan hem de en büyük mesaisi ev olan çalışmayan anneye de şapka çıkarıyorum. Hepimizin bileğine, yüreğimize kuvvet annelerJ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder