12 Ocak 2015 Pazartesi

Dijitalleşme ve Annelik

Benim çocukluğumda hayali oyunlar vardı. Evcilik kurmak, anne olarak uyduruktan yapraklardan dolma sarmak, kız arkadaşlarınla Barbie oynamak en büyük keyifti. Mahalle arkadaşlıkları kurulur, bizden size kim düşer, yakar top, saklambaç, beş taş oynanırdı. Anneler hava kararınca camdan adınızı seslenir babanızın eve geldiğini yemek yiyeceğinizi söylerlerdi. Bilgisayar hayatımızda yoktu, televizyon ise çocuklar için Susam Sokağı’ndaki Kırpık ve Minik Kuştan ibaretti. Oyunlarımızın çoğunu hayal dünyamızla oluşturur, enerjimizi boşaltmak için de mahalle arkadaşlarımızla bahçede çeşitli oyunlar oynardık.

Zamanla bilgisayarlar, televizyon programları ve çok yakın zamanda akıllı telefonlar, tablet bilgisayarlar hayatımıza girmeye başladı. Bizim hayatımızı kolaylaştırırken, yeni nesil, yani çocuklarımız için de yeni bir oyuncak halini aldı. Öğrenmeye değil gördüğünü kapmaya odaklı olan yeni nesil çabucak bu dünyaya alıştı ve 2 yaşında ki çocuklar bile tabletdeki oyunlarla gününü geçirir oldu. Yeni elektronik oyuncaklarıyla beraber, hayal dünyasını kullanmayan çocuklar bir kere ne olduklarını öğrendikleri için elinden aldığınızda öfke nöbetleri geçirir hale geldiler. Mahalle arkadaşlıkları ise kentsel dönüşümün etkisiyle ailelerin mahallelerden taşınıp şehir merkezlerinden uzak büyük sitelere taşınılmasıyla, tarihteki yerini almaya başladı.

Zamanımızda ise annelerin çoğu çalıştığı için bilgisayar başında çocuk yetiştirme konusunda araştırma yapar oldular. Bu yüzden annelerin merak ettiklerini internet ortamında öğrenebilecekleri çeşitli annelik forumları ve bloglar çoğalmaya başladı. Sosyal medyanın hızlı yükselişiyle beraber, biz annelerin hayatını kolaylaştıran bilgiler, bir tık uzağımızda oldular. Çocuklarımız için bu kadar hayal gücünü kısıtlayan elektronik aletler, esasında biz annelerin bir konuda hızla başvurduğu yardımcısı oluverdi. Kendi blogumu açarken, aynen ben de kızımla yaşadığım tecrübeleri, sıkıntıları, çözümleri diğer annelerle paylaşmak ve “Ben de bunları yaşadım yalnız değilsiniz” demek için yazdım da yazdım. Şu anda benim gibi bir sürü anne sadece blog yazmakla kalmıyor, aynı zamanda sosyal medya hesaplarıyla da annelere ulaşmayı başarıyor. Bence bir anne olarak önemli olan forumları, blogları okuyup fikir aldıktan sonra kendi çocuğunuzun karakterine göre uyarlayabilmeniz. Çünkü her çocuğun karakteri, verdiği tepkileri, yaşadığı süreci farklıdır. Her annenin çocuk yetiştirişi de farklıdır... Kimsenin anneliğine, çocuk yetiştirmesine laf etmemek ve benimsememek gerekir. Sadece yalnız olmadığımızı, bebekkenki gaz sorunundan, 2 yaş dönemi sıkıntılarından, uyku problemlerine, anaokulu seçimine kadar çoğu şeyi sizden önce yaşamış annelerin tecrübelerini okumak bile, o an kendini çaresiz hisseden anne için çölde vaha bulmak gibi bir şey olur.   


Sosyal medya hayatımızda hem keyifli, hem bilgilendirici, hem sosyalleştirici haliyle zaten yer alıyor. Önemli olan bu dijitalleşme çağında, bir anne olarak çocuğumuzun  belli bir süre aralığında ellerine o cihazları almasını sağlamak bence. Biz anneler için ise farklı bakış açılarını, tecrübeleri görmek, okumak ve paylaşmak için zengin bir araç. Çocuklarımızın mahallede oynayan çocuklar olmayacağını biliyoruz ama biz bir ortamda ne kadar zaman elimizdeki telefonlarımızdan sosyal medyaya bakmadan yapabiliyoruz. O yüzden önce kendimize bakmamız lazım. Unutmamak lazım ki çocuk, ailenin aynasıdır ve her şey tadında olduğu zaman güzeldir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder